Questions? Call Us: 803.830.5052

türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi formu ornegi 9

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası

(2) Üst Kurul, medya hizmet sağlayıcılarının seçim dönemlerindeki yayınlarını Yüksek Seçim Kurulunun kararları doğrultusunda izler, denetler ve değerlendirir. (2) Multipleks işletmecileri, radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin iletimi alanında sadece Üst Kuruldan karasal yayın lisansı almış kuruluşlara hizmet verebilirler. (1) İlgili mevzuata uyulması ve kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı olmamak şartıyla, her türlü ad ve bu adı tasvir eden blok grafikler logo olarak; sesli duyurular ise çağrı işareti olarak kullanılabilir. Logo ve çağrı işaretlerinin Üst Kurul nezdinde tescili zorunludur. Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, logo ve çağrı işaretlerini Üst Kurul izni ile değiştirebilirler. (1) Üst Kurul, toplum için büyük önem arz eden ulusal ve uluslararası olayları; ülke geneline şifresiz ve ücretsiz yayın yapan televizyon kanallarından canlı veya banttan yayınlanmasını temin etmek amacıyla, konuyla ilgili diğer kurumların görüşlerini de almak suretiyle bir önemli olaylar listesi hazırlayarak ilân eder.

Bu düzenleme yasamaya, Silahlı Kuvvetlerle ilgili düzenleme yaparken kişi hürriyetini sınırlayıcı disiplin cezası verebilme yetkisi tanıyan yasa çıkarabilme konusunda izin veren bir hüküm niteliğindedir. Maddedeki düzenlemede “…kanunla istisnalar getirilebilir” ifadesi emredici değil izin verici mahiyettedir[566],. Yasama gerekli görürse disiplin amirlerinin hürriyeti bağlayıcı nitelikte ceza verebilmelerine imkan tanıyan düzenlemeleri kaldırabilir. Şüphesiz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin getirmiş olduğu en temel hak, 2.maddesiyle[497] düzenlenen yaşam hakkı olmuştur. Maddenin ilk cümlesinde “herkesin yaşam hakkı yasanın koruması altındadır.” Denilerek ayırım gözetmeksizin tüm insanların yaşamını kanun himayesine almıştır.

  • Haber verme yükümlülüğü, kaçmanın engellenebileceği bir zamanda geçerlidir.
  • 12 Ekim 2014 günü yapılacak HSYK seçimlerinin Türk Yargısı için hayırlı olmasını dilerim.

Anayasa’ya göre kamu hizmeti görenlerin kanunsuz emirleri yerine getirmeleri yasaktır. Ancak askerî hizmetlerin görülmesi bakımından kanunla  buna istisnalar getirilebilir. Maddeleri gereği askerler aldıkları emirleri derhal ve mutlak surette yerine getirmekle yükümlüdürler. Verilen emrin yerine getirilmesinden dolayı sorumluluk emri verene aittir. Maddesine göre de, ast verilen emrin sınırlarını aşmadıkça veya suç amacı taşıdığını bilmediği sürece kanuna aykırı emirden dolayı sorumlu tutulamaz[501]. Ast açıkça suç teşkil etmeyen emri kanuna aykırı dahi olsa yerine getirmek mecburiyetindedir. Bu emir yaşam hakkın sona erdirecek bir eylemi gerektirse dahi sorumluluk emri yerine getirene değil emri verene ait olacaktır. Yasanın ölüm cezasıyla cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bir cezanın yerine getirilmesi dışında, hiç kimse kasten öldürülemez”.

İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının ilanında gösterilen yer ve zamanda baro başkanları tarafından seçim yapılır\. Günlük promosyonlar ve bonuslarla daha fazla oynama şansı yakala. paribahis\. Her bir baro başkanının (…)[114] oy kullanabileceği bu seçimde, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başladıktan sonra, Milli Güvenlik Konseyi, altı yıllık bir süre için Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline dönüşür ve Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri, Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi sıfatını alırlar. Milli Güvenlik Konseyi üyesi olarak 18 Eylül 1980 tarihinde içtikleri and yürürlükte kalır. Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri, Anayasada Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin haiz bulundukları özlük hakları ile dokunulmazlığına sahip olurlar. Altı yıllık süre sonunda Cumhurbaşkanlığı Konseyinin hukuki varlığı sona erer. Anayasanın kabulünden sonra 2356 sayılı Kanunun 3’üncü maddesindeki Milli Güvenlik Konseyi Üyeliklerinden birisinin herhangi bir nedenle boşalması halinde doldurulması usulüne ilişkin hüküm uygulanmaz. Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek tutarın sınırını gösterir. Harcanabilecek tutarın Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle aşılabileceğine dair bütçe kanununa hüküm konulamaz. Bütçe kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, geçici bütçe kanunu çıkarılır. Geçici bütçe kanununun da çıkarılamaması durumunda, yeni bütçe kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanır.

[250] Madde 187 – Bir cezalı ordudan ayrılırsa evvelce verilen disiplin cezasının infazı veya ikmali caiz değildir. Şu kadar ki cezanın ikmaline kadar ordudan terhisi sonraya bırakılabilir. AYİM disiplin cezası saymadığı idari uyarı yazılarında ise savunma alınmasına gerek görmemektedir[883]. Kanaatimizce bu olayda disiplin tecavüzü kabul edilen eylem Anayasal (m.74) ve yasal (İçHİZK. m.25) bir hakkın kullanılmasından başka bir şey değildir. Bu eylemin disiplin tecavüzü kabul edilmesi “hukuki yokluk” olarak kabul edilmeli ve işlem “sebep” unsuru yönünden “yoklukla malul” sayılmalıdır. Anılan düzenlemelerden Anayasa’nın yasama organına Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran müeyyidelerin uygulanmasına ve bu müeyyidelerin yargı denetimi dışında bırakılmasına yönelik yasama tasarruflarında bulunabileceği yetkisini verdiği anlaşılmaktadır. Uyarı cezası ile disiplin cezası sayılmayan uyarı yazılarını birbirinden ayırmak zordur. Haliyle idare tarafından ceza niteliğinde olmayan uyarı yazıları ilgilinin kayıtlarına ceza olarak işlenmekte ve ceza puanı düşülmektedir.

Öte yandan, Sözleşmeye  taraf  olan  ülkeler  yargı  sistemlerini  Sözleşmenin  gereklerini karşılayacak biçimde örgütleme yükümlülüğü altında  olduklarından; adil yargılama ilkesi, sadece yargısal sürecin işleyişini  belirlemekte kalmayıp, aynı zamanda yargının yapılanma şeklini de  kapsamaktadır[578]. Mahkeme’ye göre, 1974 yılında yapılan değişikle kaldırılmış olan ağır oda hapsi alan astsubay ve erler, gündüz ve gece bir odada kilit altında tutulmaktadırlar; dolayısıyla normal görevlerini yerine getirememektedirler. Bu nedenle ağır oda hapsi özgürlükten yoksun bırakma niteliğindedir. Mahkeme’ye göre birinci başvurucuya uygulanan geçici hapislik, iki gün gibi kısa sürme özelliğine rağmen, ağır oda hapsi ile aynı şartları içerdiğinden, özgürlükten yoksun bırakma sayılmıştır. Mahkeme’ye göre oda hapsi, kışla içinde belirlenmiş bir alanda bulunma şeklinde uygulanmaktadır. Bu kişiler kantine, tesis içindeki sinemaya veya gezinti yerlerine gidememektedirler. Başvuruculardan birine verilen 12 günlük oda hapsi de özgürlükten yoksun bırakma sayılmaz.

Anayasanın temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması başlıklı 13. Maddesi hükmü 2001 yılı değişikliklerinden sonra genel koruma hükmüne dönüşmüş ve genel sınırlandırma sebepleri terk edilerek sadece ilgili maddelerde gösterilen özel sebeplerle sınırlandırma sistemi getirilmiştir[489]. Bu hükme göre; “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz”. Davalı Devletin Mahkeme’nin zorunlu yargı yetkisini kabul etmiş olması halinde, Komisyon ve/veya ilgili Sözleşmeci Devlet, raporun Bakanlar Komitesine gönderildiği tarihten itibaren üç ay içinde davayı, nihai ve bağlayıcı bir karar vermesi için Mahkeme’nin önüne getirebilirdi. Bireyler, davalarını Mahkeme’nin önüne getirme hakkına sahip değildi. Bir davanın Mahkeme’nin önüne getirilmemiş olması halinde, Bakanlar Komitesi Sözleşme’nin ihlal edilip edilmediğine karar verir ve uygun görürse mağdura “adil karşılık” ödenmesine hükmederdi.

Zira disiplin subayları, disiplin mahkemelerinde ceza mahkemelerinde bulunan savcının görevlerini yapmaktadırlar[294]. Askeri hâkimlerin görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında işledikleri suçlar veya sıfat ve görevlerinin gereklerine uymayan hal veya fiilleri şikâyet ve ihbar edilir veya öğrenilirse soruşturma izni verilmesine gerek olup olmadığının tespiti için Milli Savunma Bakanı tarafından ilgili şahıstan kıdemli bir askeri adalet müfettişi görevlendirilir (357 SK m.23). Milli Savunma Bakanı, soruşturma yapan müfettiş tarafından düzenlenen ve düşüncesini de kapsayan evrakı inceler. Elde edilen sonuca göre hazırlık soruşturması yapılması için izin verilmesine veya disiplin cezası tayinine yahut evrakın işlemden kaldırılmasına karar verir (357 SK m.25). Belirtilen düzenleme nedeniyle TSK’da görevli tüm askeri hâkimlerin (yüksek mahkemelerin üyeleri hariç) disiplin amiri sadece Milli Savunma Bakanıdır. Disiplin hukukunda kişilerin hak ve özgürlüklerini güvence altına almak için geliştirilen önlemlerden birisi de ceza vermeye yetkili kişi veya kurulların yetkisinin belirlenmesidir[271]. TSK’da disiplin suçlarının ağırlığı­na ve disiplin cezası verilebilecek kişinin statüsüne göre yetkili kişi veya kurullar belirlenmiştir[272]. Ancak bu belirleme yapılırken, askerlik hizmetinin özelliği nedeniyle, sivil kurumların aksine, disiplin amirlerinin verebilecekleri cezalar nicelik ve nitelik itibariyle geniş tutulmuştur[273].

Neticesinde failin savunmasını alıp disiplin cezası verebilir. Ayrıca bir disiplin suçunun her hangi bir soruşturma yapılmadan da kanıtlanabilmesi mümkün ise, doğrudan failin savunması alarak disiplin cezası da verebilir[340]. Hatta bu şekilde hareket etmesi daha isabetli bir uygulama olur[341]. Ancak örneğin memurun 2 gün görevine gelmemesi gibi objektif nitelik taşıyan bir olayın ayrıca araştırılması gerektiğini söylemek, disiplin suç ve cezalarının işlevini göz ardı etmek olur[343]. AsCK’da, herhangi bir şekilde maiyetinin disiplin suçu oluşturan fiili olduğunu öğrenen disiplin amirinin soruşturma yapması gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Disipline aykırı fiilin niteliğine göre herhangi bir soruşturma yapmadan AsCK’nın 175. Örneğin, kıyafeti bozuk bir şekilde ve şapkasız olarak bina dışında dolaşan bir maiyetiyle karşılaşan disiplin amirinin herhangi bir soruşturma yapmasını gerektirecek durum yoktur[310].